Bİ KÜÇÜK EYLÜL MESELESİ
Başrollerinde Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek'in yer aldığı yönetmenliğini ve senaristliğini ise Ezel ve 20 Dakika dizisinden tanıdığımız Kerem Deren'in üstlendiği romantik, dram Türk filmidir.
Filmin konusu ise şöyle: Hayatta istediği herşeye sahip olan olan Eylül bir araba kazası geçirir hayatının son 1 ayına dair herşeyi unutur. Ailesi, arkadaşları ve çevresindeki herkes önemli birşey olmadığını herşeyin iyi olduğunu söylese de o içgüdülerine ve hislerine güvenerek Bozcaada'ya bir yolculuğa çıkar. Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.Filme girerken bildiğim tek şey afişlerinde gördüğüm oyunculardı. Konusu, türü yada ne anlattığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Zaten filmede annemin isteği üzerine beraber gittik.
Film basit ama sıcacık bir öyküye sahip. Müzik, karikatür, aşk, hüzün ve Bozcaada ile sarılmış bu hikayeyi izlerken duygulanmamak mümkün değil. Filmin ilk ilgi çeken şeylerinde biri görselliği. Gerek tasarlanan mekanlar, ışıklandırmalar gerekse Bozcaada'nın doğal güzelliği bolca yer kaplıyor ve seyirciye güzel bir görsel şölen yaşatıyor . Bozcaada'ya hiç gitmeyen biri olarak filmden çıktığımda ilk düşündüğüm şey bu yaz ilk yapmak istediğim şeyin oraya gitmek olduğuydu.
Filmde çok naif bir aşk hikayesi işleniyor. En temel haliyle zengin, başına buyruk ve çılgın şehirli kızla yıllardır adada yaşayan ve asosyal olan bir karikatüristin aşkını anlatıyor. Film boyunca gördüğümüz Tek'in çizdiği ve Eylül'e olan aşkını göstermek için çizdiği karikatürlerin sahibi ise hepimizin yakından tanıdığı Erdil Yaşaroğlu'ndan başkası değil.
Senaryosu Kerem Deren'e ait olunca ve daha önceden yaptığı mükemmel işleri görünce filmin sadece basit bir romantik film olmadığını bundan çok daha fazlası olacağını düşünmeden edemiyor insan ki öyle de oluyor yönetmen yine bizi ters köşeye yatırıyor.
Filmdeki oyunculuklar ise oldukça başarılıydı zaten oldukça ufak bir oyuncu kadrosuna sahip olan filmdeki bütün sorumluluk baş rollerdeydi. Farah Zeynep Abdullah canlandırdığı çılgın, sorumsuz, zengin, şehirli kız rolünün altından başarıyla kalkmış. Engin Akyürek ise karakter olarak bize Eylül kadar iyi tanıtılmasa da asosyal, birazcıkta deli karikatürist rolüyle oldukça başarılı. Tek sorun film boyunca Tek'ten çirkin çirkin diye bahsedilmesi. Hayır madem öyle diyecekseniz en azından gerçekten çirkin birini oynatın güzelim adam neresi çirkin :)
Nil Karaibrahimgil'in film için yaptığı bu neşeli şarkıyı da dinlemenizi tavsiye ederim. Kanatlarım Var Ruhumda.
Bu arada son olarak eğer sigara kullanıyorsanız Eylül'ün film boyunca devamlı sigara içmesi sizi biraz zor durumda bırakabilir :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder