1 Haziran 2014 Pazar

X-MEN: DAYS OF FUTURE PAST

X-MEN: DAYS OF FUTURE PAST(X-MEN: GEÇMİŞ GÜNLER GELECEK)

     Yönetmenliğini Bryan Singer'ın yaptığı filmin başrollerinde ise Hugh Jackman, James McAvoy, Michael Fassbender ve Jennifer Lawrence'ın yer aldığı film X-Men serisinin 6. filmi olma özelliğindedir.
      Filmin konusu ise şöyle: Gelecekte geçen filmde ekibimiz 'gözcü' adı verilen robotlar yüzünden sayıları giderek azalan mutantları kurtarmak için Wolverine'i geçmişe göndererek bu robotların yapılmasını engellemeye ve kendi soylarını devam ettirmeye çalışırlar.Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

     Hepimizin çocukluğumuzdan beri az çok bildiği X-Men serisinin bu son filmi bence serinin en iyi filmiydi. Filmin ayrıntılarından, diğer filmlerle olan bağlantılarından bahsedecek olursak bu yazı sayfalar sürer :). O yüzden sadece kendi yakalayabildiğim ve hoşuma giden şeylerden bahsedeceğim.
      Filmin asıl hikayesi Wolverine geçmişe giderek Raven'ın 'gözcüleri' tasarlayan bilimadamı Dr. Boliver Trask'ı öldürmesini engelleyerek gelecekteki yaşanan olayları engellemek. Ama tabiki her şey göründüğü gibi kolay olmayacaktır. Zihinsel olarak geçmişe giden Wolverine'in vücudu hala gelecektedir ve bütün takımla beraber tehlikededir. Ayrıca geçmişte profesöre ve Erik'e gelecekten geldiğini ispatlamasıda zaman alacaktır.

      Filmde geçmiş-gelecek kurgusu çok iyi bir şekilde kurulmuş. Zaman yolculuğu ile alakalı filmler her zaman ilgimi çekse de çoğunlukla sonunda kafam allak bullak olur ve cevaplayamadığım bir sürü soruyla film biter( bkz. Looper). Fakat bu filmde öyle bir şey olmadı. Geçmiş ve gelecek arasındaki denge ve olayların paralelliği o kadar bir biçimde tasarlanmış ki hiç kafanız karışmadan filmi izleyebiliyorsunuz.
      Her ne kadar filmin başrollerinde ki isimleri saysam da aslında kadrosu oldukça büyük ve yetenekli isimlerle dolu. Filmin en güzel yanlarından biri serinin önceki filmlerinde de yer alan isimlerin çoğunu kadrosunda bulundurması. Spoiler vermemek için karakterlerin kim olduklarını söylemiyorum ama emin olun görünce çok sevineceksiniz :)). Bütün oyuncular kendi karakterlerini en iyi şekilde canlandırmış bile olsa bana göre filmdeki en başarılı oyuncu James McAvoy'du. Seyirciye geçirmek istediği duyguları çok iyi bir şekilde başardığını söyleyebilirim.
      Filmdeki her ayrıntı ve her sahne mükemmel bir incelikle tasarlanmıştı. Filmin içinde oldukça komik hatta kahkaha attıran sahneler de var. Bunların başında ise geçmişteki Wolverine'in metal dedektörden geçip ötmediğindeki bakışı. En beğendiğim sahne ise izleyen herkesin hak vereceğine eminim Quicksilver'ın Pentagon'daki sahnesiydi. Sahne hem çok iyi hazırlanmış hemde oldukça komik bir sahneydi. Sahnenin bundan sonrada klasik sahneler arasında yer alacağına inanıyorum.
      Filmdeki en büyük rollerden biri ise Raven/ Mystique'e ait. Film boyunca iyilik-kötülük arasında daha doğrusu Charles ve Eric arasında gidip geliyor. Bütün film boyunca amacına ulaşabilecek mi, yoksa gelecek daha güzel bir hale dönüşecek mi diye düşünmeden edemiyor insan. Jennifer Lawrence bir kez daha oyunculuğunu konuşturmuş ve bence izleyen herkesi kendine aşık etmeyi başardı.
      Genelde final sahnelerinde görmeye alışık twistler(beklenmeyen olay) filmin her dakikasında karşımıza çıkıp bizi şaşırtabiliyor. Daha ilk 10 dakika içerisinde bir sürü duyguyu ardarda yaşıyorsunuz :).

      Filmi kesinlikle sinemada izlemenizi tavsiye ediyorum. Böyle bir filmi tv yada bilgisayarda izleyerek aynı hissi yaşamanız pek olası değil çünkü.
       Kadrosuyla, hikayesiyle, görselliğiyle beni oldukça tatmin eden film Mayıs 2016'da vizyona girecek olan X-Men: Apocalypse için şimdiden sabırsızlanmama neden oldu. Umarım film aynı başarıyla devam eder.




6 yorum: